“Akkuyu NGS, insanların hayallerini gerçekleştirmek için fırsat sunacak”

Silifke’de yaşayan Burak Alatlı, Türkiye’nin Rusya’da eğitim gören ilk nükleer mühendisleri arasında yer alıyor. Nükleer ile hayatı değişen, hayallerini gerçekleştirme şansına kavuşan başarılı genç Türk mühendis, Mersin’in yıllardır beklediği Akkuyu Nükleer Santrali’nin hayata geçirilmesi için çalışıyor. Alatlı, santralin Mersin bölgesinin sosyo-ekonomik gelişimine büyük katkı sağlayacağına, Türkiye’nin dört bir yanındaki insanların hayallerini gerçekleştirmek için eşsiz fırsatlar sunacağına dikkat çekiyor.
“Akkuyu, ülkemizin uzun süredir uğraştığı büyük bir hayaldir” diyen Alatlı, kendisi gibi nükleer mühendis olan eşi Canan ile birlikte Akkuyu NGS’yi inşa eden Rosatom’un “Atoms for Humanity” (İnsanlık için Atom) girişiminin de kahramanları arasında yer alıyor. Örnek hayat hikayeleriyle nükleerle ilgili farkındalık yaratmayı hedefleyen küresel girişimde, Türkiye, Mısır, Finlandiya, Fransa, Bulgaristan, Beyaz Rusya, Rusya da dahil dünyanın her köşesinden heyecan verici insan öyküleri ile, nükleer teknolojilerinin BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ulaşmadaki rolüne dikkat çekiliyor.
Rusya’ya uzanan eğitim yolculuğu
“Silifke’de yaşıyorum. Nükleer enerji bana hiç hayal etmediğim fırsatları sundu ve hayatımı değiştirdi. İşte bu benim ‘atom’la değişen hikayem” diyen Alatlı’nın yolculuğu, 2010 yılında AKKUYU NÜKLEER A.Ş’nin personel yetiştirme programı için açtığı eğitim programına katılımıyla başlıyor.
Rusya’daki MEPhI Üniversitesi’nde nükleer santrallerin tasarımı ve işletilmesi üzerine eğitim almaya giden Alatlı, yakın arkadaşı Canan’ı da eğitim programına davet ediyor. Bu arkadaşlığın büyük bir aşka dönüştüğünü vurgulayan Alatlı, şunları söyledi: “Aldığımız nükleer eğitimi Canan’la bir aile kurmamıza vesile oldu. ‘Atom’ bizi birleştirdi”
Şu anda AKKUYU NÜKLEER A.Ş’de İşletmeye ve Devreye Alma Birimi Baş Uzmanı olarak görev yapan Burak Alatlı, eğitim sürecini, nükleer enerjinin hem kariyerini hem de özel hayatını nasıl değiştirdiğini ise şu sözlerle anlattı: “Ben Erciyes Üniversitesi’nde Elektrik-Elektronik Mühendisliği okuyordum. Bu alana ilgim zaten vardı. Duyunca da hemen başvurdum. Eğitimimiz 6 buçuk yıl sürdü. Hiç Rusça bilmeden gittim. İngilizcem vardı. İlk yılın yarı döneminde tamamen Rusça öğrendik. İkinci yarıyılda da hem Rusça hem de teknik Rusça göstermeye başladılar. Sonraki 5 buçuk yıllık süreçte lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamladım. Bunların dışında gelişmiş nükleer santrallerin sistemleri üzerinde çalışma fırsatını da bulduk. Okurken ayrıca Rus nükleer santrallerinde staj da yaptık. Nükleer santraller sadece temiz elektrik üreten karmaşık mühendislik yapıları değiller. Modern nükleer santraller ve genel olarak nükleer teknolojiler, yaşam standartlarını yeni bir düzeye yükseltiyor. Akkuyu NGS, kendi bölgemizi değiştireceği gibi Türkiye’nin dört bir yanındaki insanlara da eşsiz fırsatlar sunacak.”
Geleceğin enerjisi nükleer enerji
Duru adlı 2 yaşında bir kız çocuğu sahibi olan Alatlı, bu dev projenin içinde yer almanın kızına bırakacağı en önemli miraslardan biri olacağına inanıyor. “Canan’la hayatımızdaki en önemli hedef, kızımıza iyi bir anne baba olmak ve ülkemizin geleceği için profesyonel mühendisler olmak” diyen Burak Alatlı, şunları ifade etti: “Kızımız, ülkenin ilk nükleer santraline sahip bölgede büyüdüğü için şanslı. Bu temiz hava, güvenilir enerji kaynağı ve iyi bir yaşam için gereken her şeyin olacağı anlamına geliyor. Eşimle birlikte Türkiye’nin ilk nükleer santralinde beraber çalışmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Tek arzumuz ona ve tüm dünya çocuklarına temiz ve güvenli bir gelecek bırakmak. Çevreye zarar vermeyen, karbon salınımı yapmayan ve sürdürülebilir bir enerji türü olan nükleerin kullanımı arttıkça dünyanın daha yaşanılabilir bir yer olacağından eminim. Ülkemizin de ‘geleceğin enerjisi’ olan nükleer enerjiyi kullanmaya başlayacak olması geleceğe dair umutlarımı büyütüyor.”
“Kızımın da nükleer kariyer yapmasını isteriz”
Burak Alatlı’nın AKKUYU NÜKLEER A.Ş’de Mühendislik ve Teknik Destek Birimi Uzmanı olarak görev yapan eşi Nükleer Enerji Mühendisi Canan Hayran Alatlı da nükleer sektörde kariyer yapmaktan ve Rusya’da eğitim almaktan mutlu. Bu eğitimin Türkiye’nin ilk nükleer santralinde çalışma şansı vermekle kalmadığını, mutlu bir yuva kurmasına da katkı sağladığını ifade eden Canan Alatlı, duygularını şöyle aktardı: “Kızımız Duru ile birlikte Rosatom’un küresel düzeyde başlattığı ‘İnsanlık için Atom’ girişimine dahil olduk. Bu proje kapsamında çekilen belgeselde kızımıza yazdığımız mektubu okuduk. Bu mektup, bizim kızımıza 18 yaş hediyemiz olacak. Duru mesleki olarak ne karar alırsa biz onun arkasında olacağız. Ancak gönlümüz nükleer enerji alanında kariyer çizmesinden yana. Bu alanda bir kariyer yapmak isterse onu sonuna kadar destekleriz.”
Nükleerin değiştirdiği hayatların hikayeleri var
Rosatom’un Nisan 2021’de hayata geçirdiği ve Canan ve Burak Alatlı’nın da yer aldığı “Atoms for Humanity” (İnsanlık için Atom) girişimi, nükleerin sadece temiz bir enerji kaynağı ya da teknoloji değil, sürdürülebilir bir gelecek için vazgeçilmez olduğunu insan hikayeleri ile gözler önüne seriyor.
Nükleerin insanların hayatlarının nasıl değiştirdiğini, hayallerini gerçekleştirmesine nasıl yardımcı olduğunu aktaran proje, “Atomun hayallerinizi gerçekleştirmenize, yeni fırsatlar yaratmanıza, topluluğunuzu sürdürmenize veya küresel bir amaç için savaşmanıza nasıl yardımcı olduğunu dünyaya anlatmanızı istiyoruz. Anlatacak bir hikayeniz varsa, paylaşmanızı öneriyoruz. Bu proje sizin nükleer hikayeniz olmadan yarım kalacak” sözleriyle dünyanın dört bir yanından birçok kişiyi de kendi nükleer hikayelerini paylaşmaya teşvik ediyor. Proje ilişkin detaylara atomsforhumanity.com adresinden ulaşılabiliyor.